Emeklilik, çalışanların uzun yıllar süren emeğinin karşılığı olarak huzurlu bir döneme geçiş yapma hayalini temsil ediyor. Ancak bu hayale ulaşmak için belirli şartların sağlanması gerekiyor. Özellikle 8 Eylül 1999 öncesinde sigortalı olanlar için Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) düzenlemesi, yaş şartı aranmaksızın emeklilik fırsatı sunuyor. Bu kapsamda, erkeklerde 25 yıl, kadınlarda ise 20 yıllık sigortalılık süresinin tamamlanması ve belirli bir prim gün sayısına ulaşılması yeterli oluyor.
1999 sonrası sigortalı olanlar içinse hem yaş hem de prim gün sayısı şartları devreye giriyor. Bu noktada, çalışılmayan dönemler için geriye dönük toplu prim ödeme imkanı bulunmasa da prim borçlanması yöntemi, eksik günlerin tamamlanması için önemli bir çözüm sunuyor.
PRİM GÜNLERİNİ TAMAMLAMAK İÇİN ETKİLİ ÇÖZÜMLER
Prim gün sayısını tamamlamak, emeklilik için en önemli adımlardan biri. Çalışanlar, sigorta statülerine göre farklı yöntemlerle eksik günlerini doldurabiliyor.
- 4A (SSK): Bir iş yerinde çalışarak düzenli prim ödemesi yapılabilir.
- 4B (Bağ-Kur): İş yeri sahibi veya şirket ortağı olarak prim yatırılabilir.
- 4C (Emekli Sandığı): Memurlar için primler, kamu eliyle ödenir.
Bunun yanı sıra, isteğe bağlı sigorta yoluyla prim ödemesi yapmak da mümkün. Ancak yasalar, çalışılmayan dönemler için geriye dönük toplu prim ödemesine izin vermiyor.
KADINLAR İÇİN DOĞUM BORÇLANMASI, ERKEKLER İÇİN ASKERLİK AVANTAJI
Kadın çalışanlar için doğum borçlanması önemli bir fırsat sunuyor. Sigortalılık süresi başladıktan sonra yapılan doğumlar için her çocuk başına 720 gün borçlanma hakkı tanınıyor. Bu süre, üç çocuk için 2.160 güne kadar çıkabiliyor ve toplamda 6 yıllık bir prim avantajı sağlıyor. Kadınlar bu yöntemle hem prim günlerini tamamlayarak hem de yıl ve yaş şartlarını yerine getirerek daha erken emekli olabiliyor.
Erkekler için ise askerlik borçlanması büyük bir avantaj sağlıyor. Sigortadan önce yapılan askerlik süreleri, işe giriş tarihini geriye çekerek erken emekliliğin önünü açıyor.