Tarım ve Orman Bakanlığı'nın uzun süredir üzerinde çalıştığı "İşlenmeyen Tarım Arazilerinin Tarımsal Amaçlı Kiraya Verilmesine İlişkin Yönetmelik" nihayet yürürlüğe girdi.
Bu önemli adımla, iki yıl üst üste ekilmeyen tarım arazilerinin kiralama yoluyla yeniden üretime kazandırılması hedefleniyor. Yeni düzenlemenin detayları, tarım sektörünün tüm paydaşları tarafından merakla bekleniyordu.
KİRALAMA SÜRECİ VE ÖNCELİKLER
Bakanlık, tarım arazilerini sezonluk olarak kiralayacak. Bu süreçte, arazilerin tarımsal niteliğinin korunması ve kiracılar tarafından aktif olarak tarımsal üretimde kullanılması şartı getirildi. Kiralanacak arazilerin tespiti, il ya da ilçe müdürlükleri bünyesinde oluşturulacak Arazi Tespit Komisyonları tarafından yapılacak.
Kiralama başvurularında, araziye yakın ikamet edenlere öncelik tanınacak. Ayrıca, meslek odaları ve sivil toplum kuruluşları da öncelikli gruplar arasında yer alacak. Bu yaklaşım, yerel tarım ekonomisini canlandırma ve bölgesel kalkınmayı destekleme amacı taşıyor.
İlk kiralamaların 2025 yılının son çeyreğinde başlaması planlanıyor. Bunun için, 2024 ve 2025 üretim yıllarına ait işlenmeyen tarım arazileri tespit edilecek. Kiralama talebinde bulunmak isteyenler, ilan süresi içerisinde il müdürlüklerine başvurarak, tarım arazisi kiralama talep formunu eksiksiz bir şekilde doldurmaları gerekecek.
DESTEK VE YAPTIRIMLAR
Kiralanan araziler, Bakanlığın belirlediği kayıt sistemlerine dahil edilecek. Bu sayede, kiracılar Bakanlığın tarımsal destek ödemelerinden yararlanabilecek. Bu uygulama, kiracıları teşvik etmek ve tarımsal üretimi artırmak açısından önem taşıyor.
Ancak, yönetmeliğe aykırı kullanım durumlarında ciddi yaptırımlar söz konusu olacak. Araziyi amacı dışında kullanan kiracılar, takip eden yılda kiralamalara teklif veremeyecek. Arazi sahiplerine ulaşılamaması durumunda ise kira bedelleri, Bakanlıkça belirlenecek bir kamu bankasında, araziye özgülenerek açılacak üçer aylık vadeli hesapta değerlendirilecek.
Bu yeni düzenleme, Türkiye'nin tarımsal potansiyelini maksimum düzeyde kullanma hedefine yönelik önemli bir adım olarak görülüyor. Atıl durumdaki tarım arazilerinin üretime kazandırılması, gıda güvenliği, kırsal kalkınma ve tarımsal istihdam açısından olumlu sonuçlar doğurması bekleniyor.