TRT Belgesel'in "Eskiden Beri" programı, Uşak'ın Ulubey ilçesine bağlı Çalışkanlar köyünde yaşayan keçi yetiştiricisi Hüseyin Acar ve ailesinin hayatını ekranlara taşıyor. Bu belgesel, geleneksel hayvancılığın zorluklarını ve güzelliklerini gözler önüne seriyor.
KEÇİ YETİŞTİRİCİLİĞİNİN ZORLUKLARI VE GÜZELLİKLERİ
Hüseyin Acar, eşi, oğlu ve iki torunuyla birlikte keçi yetiştiriciliği yapıyor. Acar, "Torun oğul balıdır. Oğul balı olmayınca keçinin içinde gezemezsin," diyerek aile bağlarının önemini vurguluyor. Üç yaşındaki torunu, sabah erkenden kalkıp keçilerin arasına giriyor. Bu durum, mesleğin nesilden nesile aktarılmasının önemini gösteriyor.
Keçi yetiştiriciliğinin en zorlu dönemi doğum zamanı. Acar, Şubat ayı başında tekeleri sürüye katıyor. Doğumlar genellikle iki aşamada gerçekleşiyor. İlk aşamada sürünün yarısı, ikinci aşamada kalan kısmı doğum yapıyor. Ancak son doğan oğlaklarda "çelerme" adı verilen bir hastalık görülüyor. Bu hastalık, yetiştiricileri zorluyor ve kayıplara neden oluyor.
GELENEKSEL YÖNTEMLER VE İNANÇLAR
Acar ailesi, geleneksel yöntemleri modern veterinerlik hizmetleriyle birleştiriyor. Hastalanan oğlaklar için veteriner çağırılıyor, ancak geleneksel inanışlar da devam ediyor. Nazar değmemesi için keçilerin boynuna çıtlık ve gök boncuk takılıyor. Ayrıca ağılda düzenli olarak üzerlik yakılıyor.
Keçi sayısını söylememek de bir gelenek. Acar, "Malın sayısını çoban adam söylemez. Oğlak sayısını söylemez. Bereketi olmazmış sayısını söylediğin zaman," diyor. Bu inanış, sürünün bereketini korumak için önemli görülüyor.
KANYONDA ÇOBANLIK VE EL YAPIMI DÜDÜKLER
Sürü, 45 kilometrelik Uşak-Ulubey kanyonunda otlatılıyor. Bu kanyon, yüzyıllardır çobanlara ev sahipliği yapıyor. Acar, çocukluğundan beri sürdürdüğü bir geleneği de anlatıyor: El yapımı düdükler.
Kavak ağacından yapılan bu düdükler, "barozon" olarak adlandırılıyor. Acar, düdük yapımını adım adım anlatıyor. Bu düdükler, sürüyü kontrol etmek ve toplamak için kullanılıyor. Acar, "Bunu bir öttürdük mü hepsi yanımıza geliyor," diyerek düdüğün önemini vurguluyor.
Belgesel, günün sonunda sürünün ağıla dönüşüyle sona eriyor. Keçiler süt dolu keseleriyle dönerken, oğlaklar annelerini bekliyor. Bu sahne, doğanın döngüsünü ve hayvancılığın sürekliğini sembolize ediyor.
Bu belgesel, geleneksel keçi yetiştiriciliğinin zorluklarını, güzelliklerini ve kültürel önemini gözler önüne seriyor. Hüseyin Acar'ın hikayesi, Uşak Ulubey'in Çalışkanlar köyünde süren çobanlık geleneğinin ve hayvancılığın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.