Murat Dağı Yok Olmasın Platformu'ndan maden yasasına tepki

Murat Dağı Yok Olmasın Platformu bileşenleri adına konuşan Uşak Veteriner Hekimler Odası Başkanı Özgür Uğur, bölgenin doğal kaynaklarının korunması için kararlı bir duruş sergiledi.

Uğur yaptığı açıklamada, "Meralarımızın, otlaklarımızın ve özellikle hayat kaynağımız olan suyumuzun sömürülmesine izin vermeyeceğiz" diyerek mücadelelerini sürdüreceklerini vurguladı.

Yapılan açıklamada TEMA'nın 2022 Kasım ayında MAPEG verilerini kullanarak hazırladığı madencilik haritalarının, bölge için çarpıcı bir tabloyu ortaya koyduğu ifade edildi. Haritalarda yer alan veriler, Kütahya'daki ormanlık alanların yüzde 94'ünün, tarım ve mera alanlarının yüzde 90'ının IV. Grup madenlere ruhsatlı olduğunu gösteriyor. Uşak'ta ise durum daha da vahim: ormanların yüzde 85'i, tarım alanlarının yüzde 76'sı ve meraların tamamı bu madenlere ruhsatlı bulunuyor.

EKOSİSTEMİN TAMAMEN YOK OLMASI RİSKİ

Bu veriler ışığında Uğur, Kütahya ve Uşak arasındaki Murat Dağı'nın neredeyse tamamının dinamit patlatmaları ve siyanür kullanımının yapıldığı IV. Grup madenlere ruhsatlı olduğunu belirtiyor. Veteriner Hekim Uğur, "Eğer hükümet halkın tepkisinden korkup geri adım atmazsa ve bugün TBMM'de oylanacak teklif yasalaşırsa, çeşmeden akan suyu, Banaz çayını, Gediz nehrini unutun" uyarısında bulundu.

Uşak'ın içme suyunu karşılayan Küçükler Barajı'ndaki su seviyesinin şu anda yüzde 16'larda olduğunu hatırlatan Uğur, bu barajın Murat Dağı'ndan beslendiğini ve tüm yeraltı su kaynaklarının bu dağ sayesinde var olduğunu vurguladı. "Menderes ve Sakarya nehirlerini, Porsuk çayını, Banaz ve Salihli'nin bereketli ovalarını, Murat Dağı'nın fasulyesini, hatta coğrafi tescilli tarhana çorbasını unutun" diye ekledi ve “Sofrada eti sütü unutun. Sarı çiçek ve Arapoğlu yaylalarında beslenmiş besilik lezzetli hayvanları unutun. Yazın yaylalarına çıkmayı, piknikleri unutun. Temiz havayı, yağmuru, karı unutun. Çocuklarınızla hafta sonu temiz hava almak ve kekik kokusu hissetmeyi unutun.” dedi.

HUKUKİ SÜREÇLERİN ETKİSİZLEŞTİRİLMESİ ENDİŞESİ

Yasa tasarısının kabul edilmesi durumunda Murat Dağı ormanlarının MAPEG'e devredileceğini belirten Uğur, MAPEG'in bu ormanları üç yıllığına ÇED dosyası bile istemeden madencilere verebileceğini kaydetti. Kışladağ altın madeninin beş yıl süreyle çalışacağı söylenerek başladığını ancak 20 yılı aşkındır faaliyette olduğunu hatırlatan Uğur, benzer durumun Murat Dağı için de geçerli olabileceği uyarısında bulundu.

"Orman ve tarım gibi bakanlıklar işlevsizleştirilecek; maden açma yetkisi Cumhurbaşkanlığı’na bağlı kurula devredilecek. Maden şirketlerine daha ilk başvurularında ÇED dosyası bile istemeden, ormanları kesme, su yataklarını yok etme, meraları gasp etme izni verilecek. Bu yasa Maden Yasası değil, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin madenlerinin sömürgeleştirme yasasıdır" diyen Uğur, su kaynaklarının yok edilmesi ve tarım-hayvancılığın bitirilmesi karşılığında doğal kaynakların bir avuç sermayedara teslim edilmesine karşı çıktıklarını belirtti. “Suyumuzu, dağımızı, ovamızı, evcil ve yabani hayvanlarımızın hakkını hep beraber savunacağız! Ve kazanacağız.” İfadelerini kullanan Uğur, "Bu dünya dedelerimizden miras değil, torunlarımızdan emanettir" sözleriyle konuşmasını noktaladı.

Uşak Haberleri