Yeni lise modeli kabine yolunda, hangi sistem seçilecek?
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), lise eğitim sisteminde önemli bir dönüşüm için düğmeye bastı. Zorunlu eğitimin süresi ve yapısı üzerine yürütülen kapsamlı çalışmalar neticesinde, 4 yıllık lise eğitimine alternatif olarak üç yeni model gündeme geldi: "3+1", "2+2" ve yaş temelli eğitim.
2012’den bu yana uygulanan 4+4+4 eğitim modelinin lise ayağını daha esnek ve öğrenci odaklı hale getirmeyi amaçlayan MEB, üç yeni model üzerinde duruyor: 3+1, 2+2 ve yaş temelli eğitim. Bu modeller, öğrencilerin akademik baskıdan uzaklaşarak ilgi alanlarına göre yönlendirilmesini ve bireysel gelişimlerinin desteklenmesini hedefliyor. Peki 3 yeni sistem neleri içeriyor?
ÜÇ YENİ MODEL: 3+1, 2+2 VE YAŞ TEMELLİ EĞİTİM
Milli Eğitim Bakanlığı, lise eğitiminin zorunlu yapısını dönüştürmek için üç farklı model üzerinde çalışıyor. İlk model olan 3+1, öğrencilerin 9., 10. ve 11. sınıflarda zorunlu eğitimi tamamlamasını, 12. sınıfın ise tercihe bağlı bir üniversite hazırlık yılı olmasını öngörüyor. Bu sistemde, öğrenciler üç yılın sonunda lise diploması alabilecek ve dilerlerse üniversiteye hazırlanmak için ek bir yıl eğitim alabilecek.
2+2 modeli ise daha esnek bir yapı sunuyor. Bu modelde, 10. sınıfı tamamlayan öğrenciler lise diploması alabilecek ve zorunlu eğitimden ayrılabilecek. Akademik eğitimine devam etmek isteyenler ise iki yıl daha okuyarak üniversiteye hazırlanabilecek.
Son olarak, yaş temelli model, 16 yaşını dolduran öğrencilerin zorunlu eğitimden muaf tutulmasını ya da lise eğitiminin tamamen isteğe bağlı hale getirilmesini öneriyor. Bu radikal yaklaşım, öğrencilerin yaşa bağlı olarak eğitim süreçlerinde daha fazla özgürlük kazanmasını hedefliyor.
TÜRKİYE YÜZYILI MAARİF MODELİ VE LİSE DÖNÜŞÜMÜ
MEB’in lise eğitimine yönelik bu çalışmaları, “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” kapsamında yürütülüyor. 2024-2025 eğitim-öğretim yılında 1., 5. ve 9. sınıflarda uygulanmaya başlayan yeni müfredat, beceri temelli ve bütüncül bir eğitim anlayışını benimserken, lise eğitiminde de benzer bir dönüşüm hedefleniyor. Yeni modeller, öğrencilerin sadece akademik başarıya değil, kişisel gelişimlerine ve mesleki yönelimlerine de odaklanıyor. MEB, bu süreçte eğitimcilerin, STK’ların ve velilerin görüşlerini alarak sistemi daha kapsayıcı hale getirmeyi planlıyor. Bakan Yusuf Tekin, yükseköğretime geçişin yaygınlaşmasıyla lise eğitiminin zorunlu yapısının yeniden değerlendirildiğini belirterek, “Kamuoyundan gelen talepler doğrultusunda, uzlaşmacı bir yaklaşımla sistemi Kabine’ye taşıyabiliriz” dedi.
Yeni modeller, merkezi sınavların öğrenciler üzerindeki baskısını azaltmayı ve eğitimi daha esnek hale getirmeyi amaçlıyor. Örneğin, 3+1 modelinde 12. sınıfın üniversite hazırlık yılı olarak yapılandırılması, sınav odaklı eğitimin yükünü hafifletebilir. 2+2 modeli ise mesleki ve teknik eğitimle iş dünyası arasındaki bağı güçlendirmeyi hedefliyor. Yaş temelli model ise öğrencilerin bireysel ihtiyaçlarına göre eğitimi şekillendirme fırsatı sunuyor.
DÜNYADAKİ HANGİ ÖRNEKLER VAR?
MEB’in önerdiği modeller, uluslararası eğitim sistemlerinden de ilham alıyor. ABD’de zorunlu eğitim eyaletlere göre 6-16 veya 18 yaş arasında değişirken, Almanya’da 6-15 veya 16 yaş aralığında uygulanıyor. Japonya’da 6-15 yaş arasında 9 yıllık zorunlu eğitim bulunurken, İngiltere’de 5-18 yaş arası eğitim zorunlu, ancak 16 yaşından itibaren öğrenciler çıraklık veya yüksek öğrenim seçeneklerine yönelebiliyor. Finlandiya ve İsveç gibi İskandinav ülkelerinde ise 6-16 yaş arasında zorunlu eğitim mevcut ve erken çocukluk eğitimi 3 yaşında başlıyor. Bu ülkelerdeki esnek sistemler, MEB’in yeni modellerine örnek teşkil ediyor.