Uşak'ta deprem gerçeği: İnşaat Mühendisleri Odası'ndan çarpıcı açıklamalar

17 Ağustos 1999 depreminin 25. yıldönümünde, Uşak İnşaat Mühendisleri Odası tarafından düzenlenen basın toplantısı, kentsel dönüşüm ve depreme hazırlık konularında çarpıcı gerçekleri gün yüzüne çıkardı.

Toplantıya, deneyimli mühendislerden Hüsamettin Paksoy, eski Oda Başkanı Mehmet Çakır, yönetim kurulu üyeleri Halil İbrahim Kızıldağ ve Celal Onur Şahan'ın katılımıyla gerçekleştirildi.

Japon deprem uzmanı Yoshinori Moriwaki Uşak’ı uyardı

UŞAK'TA RİSKLİ YAPILARIN ENDİŞE VERİCİ DURUMU

TMMOB Uşak İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Ümit Alp, Uşak'taki yapı stokunun durumu hakkında alarm veren açıklamalarda bulundu. Alp, Uşak belediye sınırlarının içinde 40 bin binanın bulunduğunu ve bunların hemen hemen yüzde 40'ının risk altında olduğunu, geçmişte başlattıkları çalışmaların maalesef yarım kaldığını, idarecilerin 25 senedir adeta uyuduklarını ve artık uyanmaları gerektiğini ifade etti ve durumun ciddiyetine dikkat çekti. Oda, riskli yapıların tespiti ve güçlendirilmesi için teknik kuruluşlara yönlendirme yapıyor, ancak bu çabaların yeterli olmadığı vurgulandı.

Uşak Kaçıncı Derece Deprem Bölgesinde?

ULUSAL DÜZEYDE DEPREM HAZIRLIĞININ YETERSİZLİĞİ

Toplantıda, Türkiye genelindeki deprem hazırlığının da ele alındığı görüldü. TBMM'nin İzmir depremi sonrası 2001'de hazırladığı rapora göre, Türkiye'deki 10 milyon civarındaki yapının 6-7 milyon kadarının riskli yapı statüsünde olduğu belirtildi. Buna karşın, 6 Şubat depremlerinden sonra hazırlanan 2023 tarihli rapor, 11 yıl içinde sadece 238 bin civarında riskli yapının kentsel dönüşüm kapsamında yenilendiğini ortaya koydu. Bu rakam, toplam riskli yapı tahminlerine kıyasla oldukça yetersiz kalmaktadır.

Ümit Alp, konuşmasında deprem bilincinin sürdürülebilirliğine de değindi: 1999'da meydana gelen depremin ardından kısa zamanlı bir uyanış yaşandığını ama zamanla bu olayın hiç olmamış gibi davranılmaya başlandığını, depremlerden sonra uyanılıp kısa süre içinde tekrar derin uykuya dalındığını, bu sebeple hem iktidarın hem vatandaşların hem de meslektaşların uyandırılması için Türkiye genelinde eş zamanlı bir farkındalık kampanyası başlattıklarını söyledi.

Toplantıda vurgulanan bir diğer önemli nokta, 6 Şubat depremlerinin, 25 yıl önce meydana gelen felaketten gerekli derslerin alınmadığını açıkça göstermiş olmasıydı.