Türkiye’de yeni eğitim modeli sanayiyle iç içe meslek lisesi dönemi
Yeni sistem kapsamında öğrenciler haftanın dört günü doğrudan sanayi kuruluşlarında çalışacak, bir gün ise okulda teorik dersler alacak. Böylece gençler daha mezun olmadan hem mesleki tecrübe kazanacak hem de sektörün ihtiyaç duyduğu bilgi ve becerilere sahip bireyler olarak yetiştirilecek.
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı öncülüğünde başlatılan bu proje ile mesleki eğitimin niteliğinin artırılması, sanayi ile eğitim arasındaki bağın güçlendirilmesi ve nitelikli iş gücü açığının kapatılması hedefleniyor.
SANAYİ-SEKTÖR İŞ BİRLİĞİYLE UYGULAMALI EĞİTİM MODELİ
Dual sistemin en dikkat çekici yönlerinden biri, öğrencilerin eğitim hayatları boyunca gerçek bir iş ortamında bulunmaları. Sanayi ve Teknoloji Kolejleri’nde uygulanacak bu model sayesinde öğrenciler yalnızca teorik bilgi ile yetinmeyecek, aynı zamanda üretim sürecinin her aşamasında yer alarak pratik beceriler kazanacak. Bu uygulama ile okul-sektör iş birliği güçlendirilirken, öğrenciler mezuniyet öncesi gerçek iş deneyimine kavuşacak.
Proje kapsamında ilk aşamada belirli sektörlerde pilot uygulamalara başlanacak. Bu süreçte sistemin Türkiye koşullarına uygun hale getirilmesi, karşılaşılabilecek sorunların tespit edilerek çözüme kavuşturulması hedefleniyor. İşletmelerin sürece aktif katılımını teşvik etmek için vergi indirimleri ve çeşitli teşvik uygulamaları planlanıyor. Ayrıca dual eğitim sistemine dahil olan öğrenciler, çalıştıkları firmalardan aylık ücret alacak ve böylece hem eğitim görecek hem de ekonomik olarak desteklenmiş olacak.
YASAL ALTYAPI VE ÖĞRETMEN EĞİTİMİ DE HAZIRLANIYOR
Dual sistemin başarıyla uygulanabilmesi için eğitim altyapısının yeniden düzenlenmesi de gündemde. Meslek liselerinde görev yapan öğretmenler, bu sisteme uyum sağlayacak şekilde yeniden eğitilecek. Öğretmenlerin teorik bilgiyi pratik uygulamalarla birleştirebilecek yetkinliğe ulaşması sağlanacak. Aynı zamanda eğitim süreçlerinin daha sağlıklı ve standart bir yapıda ilerlemesi için gerekli yasal düzenlemeler yapılacak.
Yeni sistemde eğitimin finansmanı ise devlet ve özel sektör tarafından ortaklaşa karşılanacak. Bu iş birliği modeli ile hem kamu hem özel sektör eğitimde aktif rol üstlenecek. Böylece sadece kamu kaynaklarına dayanan bir model yerine, reel sektörün de iş gücü yetiştirme sürecinde etkin olması sağlanacak.