KAAN’mı F-35 mi? İki 5. nesil uçak arasında kritik farklar
Türkiye'nin 2016 yılında Rusya ile imzaladığı S-400 anlaşması, ülkeyi F-35 Lightning programından dışlanmasına yol açmıştı. Bu sürecin ardından Ankara, savunma sanayinde tam bağımsızlık hedefiyle KAAN projesini hızlandırdı. Beş yıllık yoğun çalışmanın meyvesi olan KAAN, 2024'te ilk test uçuşunu başarıyla tamamlayarak Türk havacılık tarihinde yeni bir sayfa açtı.
TEKNİK ÜSTÜNLÜK YARIŞINDA KAAN'IN AVANTAJLARI
Her iki platform da 5. nesil teknolojisini temsil etse de, KAAN fiziksel büyüklük bakımından rakibini geride bırakıyor. 20.3 metre uzunluğu ve 13.4 metre kanat genişliğiyle F-35'ten (15.6m uzunluk, 10.7m kanat) önemli ölçüde büyük olan KAAN, çift motor konfigürasyonuyla da dikkat çekiyor.
KAAN'ın Mach 1.8 hız kapasitesi ve yüksek servis tavanı, yüksek irtifa operasyonlarında üstünlük sağlıyor. Süper seyir kabiliyeti sayesinde yakıt tüketimi optimize edilen platform, uzun menzilli görevlerde avantaj elde ediyor.
F-35'İN SAHADAKİ ÖZELLİKLERİ
F-35'in en büyük avantajı ise sahada kazandığı tecrübe. 3000'i aşkın siparişle küresel pazarda lider konumda olan platform, farklı varyantlarıyla çok yönlü kullanım imkanı sunuyor. Özellikle dikey kalkış özelliğine sahip B varyantı, uçak gemilerinden operasyon yapabilme kabiliyetiyle stratejik üstünlük sağlıyor.
Radar gizlilik teknolojisinde F-35'in üst düzey performansı, KAAN'ın düşük görünürlük özelliğiyle rekabet halinde. Ancak KAAN'ın yerli sistemlerle entegrasyonu ve çift motor güvenilirliği, Türkiye'nin ihtiyaçlarına daha uygun çözümler sunabileceğini gösteriyor.