Kısa Çalışma Ödeneği'nde önemli değişiklikler
Türkiye’de çalışma hayatını doğrudan etkileyen Kısa Çalışma Ödeneği (KÇÖ) ile ilgili yeni düzenlemeler yapıldı.
Özellikle pandemi sürecinde yaşanan belirsizliklerin giderilmesi ve çalışanların haklarının korunması adına yapılan bu değişiklikler, iş dünyasında yeni bir dönemi başlatıyor.
YENİ YÖNETMELİK VE SÜRE DÜZENLEMELERİ
Daha önce yalnızca nafaka borçları için geçerli olan haciz uygulaması, genişletilmiş bir kapsama alındı. Artık, KÇÖ’den alınan ödemelerin %10’una kadar diğer borçlar için de haciz konulabilecek. Bu, özellikle mali zorluklar içinde olan çalışanlar için önemli bir değişiklik olarak öne çıkıyor. Ayrıca, doğal afetler gibi zorlayıcı durumlardan etkilenen iş yerleri için de kısa çalışma sürecinde kolaylıklar sağlanıyor.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın hazırladığı yeni yönetmelik, Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Yapılan değişikliklerle, kısa çalışma süresinin hesaplanmasında esneklik sağlanıyor ve pandemi gibi genel salgın durumları kalıcı sebepler arasına ekleniyor.
NELER DEĞİŞTİ?
Kısa çalışma ödeneği alabilmek için gereken prim gün sayısı 600’den 450’ye düşürülerek kalıcı hale getirildi. Bu sayede, daha az prim günü olan çalışanların da ödenekten faydalanması mümkün hale geliyor.
Bir iş yerinde uygulanacak kısa çalışma süresi en az dört hafta olacak ve üç ayı geçemeyecek. İşverenin aynı gerekçeyle birden fazla kısa çalışma talebinde bulunması durumunda, üç aylık süre ilk talebin başlangıç tarihinden itibaren hesaplanacak.
KISA ÇALIŞMA SÜRESİNDE ESNEKLİK
Kısa çalışma süresi, işçinin işten ayrılması, başka bir iş yerine nakli veya iş sözleşmesinin askıya alınması gibi durumlar dışında dört haftadan az olamayacak. Pandemi döneminde yaşanan belirsizliklerin önüne geçmek için yapılan düzenlemeyle, işçilerin kısa çalışma süresi sıfır olarak gösterilemeyecek; ancak, 3’te 1 oranından daha az olabilecek.
Kaynak:Uşak Haber
